İnsan günde kaç karar verebilir?

Bunu sayısını vermek biraz zor tabii. Karar denen, kilosu, değeri belli bir nesne değil. Sorduğum da sayı değil zaten.

Sorduğum şu: Karar vermek için insanın emek harcaması, seçenekleri değerlendirmesi gerek. İnsan karar vermek için emek/dikkat harcadığına göre, günde verebileceği kararların da sayısı sınırlı olmalı. Ayrıca harcadığı emeğin, kararın kalitesini etkilediğini de söyleyebiliriz.

İnsanın kıymetini hangi konularda karar verdiği belirliyor desem, bir anda başka bir yere kaymış gibi olurum. Ancak bu ikisi, yani, bir insanın düşünce imkanlarının, karar imkanlarının sınırlı olması, bu sınırlı imkanı nereye harcadığını önemli hale getiriyor. İnsan her gün, diyelim 10 karar verebiliyorsa, bunları üzerine giyeceği kıyafet için, yiyeceği yemek için, kimi işe alacağı için harcayabilir. Bu 10 sayısına günlük ortalama iyi karar sayısı diyebiliriz, 10'u geçtiğinde insanların kararları mesela zayıflamaya başlar. Onun için, akşam yemeğini seçmek, öğle yemeğini seçmekten zordur.

İnsanı kıymetlendiren doğru konularda karar vermeye çalışmasıdır. Özgürlük dedikleri de bu doğru konularda karar verme imkanı olsa gerek. Doğru konular nedir? Asıl mesele bu. Çünkü doğru konunun ne olduğuna karar vermek de, diğer kararlar gibi zor bir iş.

Kararı kim verecek? meselesinden çok, çünkü kendim için kararı ben vereceğim, evet, kim meselesinden çok, nasıl meselesi. Hangi konunun karar vermeye daha layık olduğunu nasıl bilebiliriz?

Bir kararı birden fazla kere vermem gerekiyorsa, onun önemli olmadığına inanmaya başlıyorum. Günlük hayat içinde, sabah ne giyeceksin, akşam ne yiyeceksin hesabını yapmak mesela, önemli kararlar değil. İnsan karar hakkını, nadiren karşılaştığı dertler için kullanmalı. Yoksa her gün her gün ne yiyeceğine karar vermek doğru bir yatırım değil.

Kriteri bulduk, verdiğimiz kararların bize sağladığı fayda büyük olmalı. Yani sütlü tatlı mı yesem, baklava mı yesem kararını vermenin sana faydasıyla, falanca okulu mu tercih etsem, filancayı mı etsem veya şunu mu okusam, bunu mu okusam kararının getirisi aynı değil. Bunların hepsi bir nevi yatırım.

Her karar bir yatırımdır da, üçüncü sloganımız olsun. Cebinde 10 lirası varsa, bunu doğru yere yatırarak daha çok para kazanabilir. Daha önemli karar verme imkanı, yani elimizdeki 10 lirayı 20 lira yapma imkanı da, bugün mümkün olan en önemli kararları doğru şekilde vererek elde edilebilir.

Doğru kararlar da, insanın düşünmeyi öğrenerek, neyin berrak, neyin puslu düşünce olduğunu bilerek vermesiyle mümkün. İnsan düşüncesinin puslu olduğunu nasıl farkedebilir? Keşke bunu anlatmanın kısa bir yolu olsa. Berrak düşünce, olanı olduğu gibi görmek, isim ve sıfatlardan çok fiillerle düşünmekle mümkün. Düşüncelerini yazıya döküp, aksini araştırmaya çalışmak da düşünceyi temizler. Falanca adam kötüdür yazıp, sonra onun iyiliğini araştırmak gibi.

İnsanın zenginliği, karar verme imkanından ibaret de diyelim. Para (veya mülkiyet) insana karar verme imkanı sağladığı için önemlidir. Tersi de doğru. Karar verme imkanı, hangi politik veya askeri güçle sağlanırsa sağlansın, mülkiyet gibidir. Karar verme ihtiyacını yok edemeyecek insanın mülkiyeti yok etmesi de, bu sebeple mümkün değildir.