Bu yazı 2012'de yazılmış.

Julian Assange'ın Ekvador elçiliğine sığınmasını takip ediyor musunuz? Memleketimizin içinde bulunduğu harb-i umumi ortamında kaçırdınız mı? Kendisine yönelik ithamlar örtülü WikiLeaks davası olarak görülüyor bazılarınca, bazıları da tecavüz tecavüzdür demekte.

Bu olayın bir süre önceki Roman Polanski ve Dominique Strauss-Kahn olaylarına benzer tarafları var, sanırım Ebedi Şef'in tabirine benzer şekilde erkek milletinin her şey, cesur gazeteci, büyük yönetmen, Dünya Bankası başkanı olabileceğini ama uçkuruna hakim olamayacağını anlatıyor bunlar.

Evvelen adında tecavüz geçen hiçbir olayda erkek tarafını tutmadığımı yazarak başlayayım. Bu adamlar cezaları neyse çeksinler. Onunla ilgili bir sorunum yok. Kimsenin şahitliği, kefilliği, komplo teoriciliği için zaman ayırmam.

Bununla beraber bu gibi olaylarda, efradını cami' ağyarına mani bir kriter bulmanın da hemen hemen imkansız olduğunu düşünüyorum. Tecavüz nedir dediğinizde otomatik bir cevap vermek mümkün, velakin bu cevabın pek de ikna edici olmadığından herhalde, insanlar böyle olaylarda ama ama ile başlayan cümleler kurabiliyor.

Kadının gönlü razı değilse tecavüzdür herhalde uzlaşabileceğimiz bir kriter. Yaşı küçük olanların gönlü razı olması mümkün olmadığı için, otomatik olarak tecavüz oluyor. Ama razıydı demek bir savunma olmuyor. (Yaşı küçük her ülkede farklı olabilir, araştırmadım ama bizdeki herhalde 18.) Böyle genel bir tanım herkesi ikna edebilir.

Ancak burada iki sorun görüyorum: Birincisi yaş sınırı herkesin doğal olarak kabullenebildiği bir sınır değil. 8 yaşın küçük olduğunu rahatlıkla söyleyebilirsiniz ama 16 yaş cinsellik için küçük müdür? sorusuna herkes aynı rahatlıkla cevap veremez. Uzun gri bir bölge var ve zorlama olmadan tecavüz ithamında bulunmak için bu uzun gri bölgede cinselliğin tamamen yasaklanması gerek. Eğer yaş sınırı altı için cinselliği bir özgürlük görüyorsanız, küçüklerin belli durumlarda gönlü razı olma kriterini sağlayabileceğini söylemiş olursunuz ve bu da bizi ikinci meseleye getirir.

Gönlü razı olma uzaktan bakınca hoş duran, ancak yakına gelindiğinde pek hareketli bir kriter. Fuhuşta gönlü parayla razı olur, bazen sevgilisinden ayrılmaktan korktuğu için razı olur, bazısında hormonları tavan yapmıştır razı olur, bazılarında patronuyla yakınlaşmak için en kolay yol budur, ilh. Dahası bu gönlü razı olma zaman içinde değişebilir, bugün razı olan yarın olmaz, öbürgün olur, sonra pişman olur, sonra falan.

İşin içinde şiddet varsa karar vermesi kolay. Ancak günümüz hukuk sisteminde, içinde şiddet olduğunu isbat etmek de kolay değil. Bilhassa üzerinden zaman geçip, izler eskidiğinde kadının derdini anlatması zorlaşıyor ve erkeğin aslında razıydı demesi için imkanlar oluşuyor. Olayı isbat etmek, olmamışı olmuş gösterme çemberine takılabildiği için zor.

Bu meselenin kaynağında da, cinselliğin iki kişi arasında bir özgürlük olmasını savunmak mevcut. Meseleyi ezberden takip ederseniz, tecavüzle cinsel özgürlüğün birbirinden tamamen ayrı olduğunu düşünebilirsiniz, modern hayatın propagandası bu yönde. Bir tarafta hayatını yaşama özgürlüğü, diğer tarafta iğrenç tecavüzcüler. Ancak içinde isbat edilebilir şiddet olmayan bütün tecavüz ithamlarında cinsel özgürlük tecavüzcünün elinde bir silah. Tecavüzcünün para verdim demesi eğer durumu değiştiriyorsa, beni sevdiğini söyledi, razı görünüyordu demesi cezasını hafifletiyorsa, gerçekten tecavüze uğramışla, sonradan aklına gelmiş veya parasını az bulduğu için şikayet eden arasında fark kalmaz. Davanın seyri kimin hakime (veya jüriye veya medyaya) daha duygusal hikaye anlatabildiğine bakar. Assange aslında bunlar WikiLeaks için der, DSK hakkımda komplo kuruldu der, başkası da bana şantaj yaptı, parasını vermeyince şikayet etti der. Deroğluder, erkek milletinin de ağzı (kadın milleti gibi) torba değildir.

O sebeple cinsel suçlarda gönül rızasının tek başına bir kriter olmaması gerekir. Başka ne olabilir ki? derseniz, eh, önceden belirlenmiş iki şahit gibi bir şarttan bahsetmek mümkün; bu da evlilik demek oluyor. Modern zamanların evliliği bu kadar yerin dibine geçirirken, kültür boru hatlarıyla cinsel özgürlük propagandası pompalarken, bir yandan da tecavüzcüye bahane verdiğini görmeyişi bana ikiyüzlüce geliyor.

Bir yandan evlilik dışı cinselliği mübah görüp, bir yandan tecavüzü çözmek hemen hemen imkansız. (Evliliğin kendi içinde de tecavüz olabilir tabii, evliliğin gerek olması, yeter olduğunu anlamına gelmez.) Kadın bedeni erkek ilgisinin odağı olduğu, kadın gönlü de değişken bir hedef olduğu müddetçe bu ikisinin bir arada anılması çelişkidir.

Ya cinsel özgürlüğü savunacak ve bazılarının bu özgürlüğü bahane edip, tecavüz olaylarından sıyrılabilmesine imkan aralayacaksınız; ya zina diye bir şeyin olduğunu, bunun da tecavüz gibi bir suç olduğunu söyleyecek ve (biraz sıkıcı da olsa) bir çözüm bulacaksınız. Hem nalına, hem mıhına vurunca ancak bu kadar oluyor.