Çeşitli zamanlarda yazılmış kurmaca yazılar. Bazıları masal formuna daha yakın.
Takdim Tarihçesi
| 1. Takdim: 21 Aralık 2008 (Hikayeler adıyla) | 2. Takdim: 21 Nisan 2011 (Hikayeler adıyla) | 3. Takdim: 21 Şubat 2012 | 4. Takdim: 30 Ocak 2016 | 5. Takdim: 30 Nisan 2020
© 2008-2020 Emin Reşah.
Hikayeler
Mehter Bey
Mehter Bey, bir gece rüyasında kendini eşeğe dönüşmüş gördü. İnsanlara doğru yüksek sesli anırmasından, onu neden bu kadar çelimsiz bıraktıklarından, otların neden eskisi gibi tadı olmadığından ve kimsenin kendisini anlamadığından yakındığı anlaşılıyordu. Ne yapacağını şaşırmıştı. Hangi rüyanın gerçek olduğundan haberi yoktu, o halde hangisinin gerçek olmadığından da haberi mevcut bulunamazdı.
Yeşil bir noktalama işareti görüyordu. Bir yat veya onun gibi bir gemi, bu noktalama işareti yavaş yavaş uzaklaşarak büyür gibi geldi.
Hikayeler
Mormon
Uzun geceler boyu çalışmanın kendisi için pek hayırlı olmadığını anlatmıştı. Sağlığından oluncaya kadar uğraşmış, ne yaptığını soranlara dergi çıkarmak istediğini söylüyormuş çünkü bilirsiniz, buralarda kitap yazıyorum demek şeytana davetiye çıkarmaktır. Dergi de pek farklı değildir gerçi.
Sonra, evet, hastaneye yatıyor. Görmeye gelenler dergiyi de soruyorlar, vazgeçtiğini söylüyor. Aylar sonra hastaneden çıkınca kitabın biten kısmını şu aşağıdaki yayıncı arkadaşına getirmiş.
O da kitaba bakmış, bakmış, kırmak istememiş tabii, bir yandan da bir şeye benzetememiş.
Hikayeler
Mübarek Bey
Mübarek Bey cuma günleri hariç hafta içi sık sık yaptığı gibi karşıdaki dönerciden bir dürüm almak için hızlı adımlarla caddeyi geçti. Dönerci, Mübarek ağabeyini görünce soğansız ve bol domatesli bir döner sarmaya başladı ama Mübarek Bey araya girip, Soğan da koy dedi, nezakete lüzum yok.
Dönerci oniki yıldır karşıdaki işhanının ikinci katında muhasebecilik yapan kırklı yaşlarının sonundaki Mübarek ağabeyinin nadiren soğanlı sardırdığını biliyordu. Ya işlerin sakinliğinden ya bir şeye sinirlendiğinden böyle yapardı…
Hikayeler
Ortak Zihin
Hayatımızın Kontrolü Makinelerin Elinde diye başlık atmışlar, daha 21. yüzyılda. İnsanların hala bir yerden bir yere giderken, neydi o komik, tekerlek dedikleri yuvarlakların üzerinde giden şeyler var ya, ne diyorlar, araba, işte onların zamanında bile bundan şikayet ettiklerini gördüm.
Nerede?
Bir videoarkeoloji sitesi var. Eski videolar, milyonlarca video… Ortak Zihnin Gelişimi hakkında eğitim alıyorum. Öğrenim aklım beni tarihe yönlendiriyor, sanırım tarihe ilgim fazla olduğundan tarih derslerim arttı. Öğrenim aklı beni bir tarihçi yapacak.
Hikayeler
Otoyolda bir Cinayet
Gözde dokunduğu son sıcaklığın arkadaşının evden çıkarken tuttuğu eli olduğunu düşündü. Yaklaşık 20 dakikadır, keskin ayazın damarlarında akan sıcaklığı hissettirmeye başladığı otobüs durağında, kuşların muhtemelen gece olduğu için uçmadığı ama kervanların hiç geçmediği mahallede bir çift ışık arıyordu.
Dört tekerleğin hareket ettirdiği bir çift ışık.
Sokak lambasına sığınmaya çalışan sinekleri seyrederken bir an arkadaşına geri dönmeyi düşündü. Arkadaşı ısrar etmişti kalması için ama yarınki dersinin erken olduğunu bahane etmiş, geri çevirmişti.
Hikayeler
Piyango Bileti
Bay Mehmet Gülyazılı yirmi yıldır her geçişinde itinayla atladığı eşiğe yine basmadı. Apartmanın sararmış lacivert renkli kapısından kravatlı halinin geçerken görünmesinden aldığı haz uğruna öğretmenliğe devam ettiğini düşündü. Böyle görünmenin ne hazzı olabileceğini düşünecekken düşünceler yarım kaldı.
Kapıyı sekiz yaşındaki kızı açtı. Babasının yüzünde doğduğundan beri seyrettiği ifadeye alışıktı ve yaşıtı kızların ekseriyeti gibi babasının boynuna sarıldı. Mehmet Bey pantalonu kırışmasın diye çömelmedi, eğilerek kızını kucağına aldı.
Karısı sofrayı kurmakla meşguldü.
Hikayeler
Rol
Nerede dengesiz, intihara meyilli kız varsa beni bulur diye düşündü tıraş bıçağını yanağına doğru çekerken, daha merhaba demeden ilaçları dikti bu da.
Rahatsız bir uykunun ardından, uyuyamayacağına kendini ikna etmiş, zor bir gecedense, zor bir gün yaşamak istediğinden olsa gerek banyoya koşmuştu. Normal zamanlarda günün en rahat saatlerini banyoda, tek ilgilendiği konu kendi bedeniyken yaşardı, bugünse kafası ona ihanet ediyor, bedeniyle başbaşa bırakmıyordu.
Önceki gece, saat 11 sularında gelen bir telefonla kız arkadaşının intiharını öğrenmiş bu genç adam, her ne kadar sonraki saatlerde gözyaşı dökermiş gibi yaparak başkalarını ne kadar üzüldüğüne ikna etmeye çalıştıysa da, asıl meselenin bu kıza karşı aslında hiçbir zaman üzülecek kadar bağlanmamış olması olduğunu biliyordu.
Hikayeler
Sakallı Maymun
Ben bir aynayım diye başladı söze çocuk, tam benim önümde durup ellerini açmıştı kıza doğru. Şimdi seni gösteriyorum.
Sen bir ayna değilsin dedi küçük kız, senin adın Ahmet, hem parlak değilsin bir ayna gibi…
Ben bir aynayım diye tekrarladı çocuk, kolları açık, gözleri kızın gözlerine çipil çipil açılmış, adeta gözlerinde kaybolmak ister gibiydi. Kumral kısa kesilmiş saçları, yeni belirginleşmeye başlayan burnu ve taze kaşlarıyla en fazla yedi yaşında gösteren bu çocuğun ne diyeceğini takip etmek istedim.
Hikayeler
Tüy
Barın arkasında üzerinde yılların tozu olan bir kızılderili başlığı asılıydı. Arada bir içmeye gelen titiz kumralların ilk kadehten sonra farkedip, ikinci kadehten sonra unuttukları bir başlık. Üzerindeki tüylerin her biri artık farklı kıblelere yönelen imamlar gibi olmuşlar, birisi başına geçirse kafasını karıştıracak bir tılsıma dönmüşlerdi.
Günün birinde bu tüylerden biri sıkıldığına yoracağımız ama tüylük kanununda sıkılmak olmadığı için aslında sıkıntımızı yansıttığımız şekilde kendini yerçekiminin kollarına bıraktı. Tüy tüylüğünü yaparken, yerçekimi de vazifesini hakkıyla ifa ederek onu yere doğru çekti.
Hikayeler
Uyanış
Bay Zemin bütün iyi niyetini aklındaki bir noktada toplanmış buldu. Sabah uyanmış, pencereden kargaları seyretmiş, kalkıp bisküvi ve çayla kahvaltı etmeyi düşünmüş ama üşenmişti. Bir saat sonra hala yerinden kalkma hayalleri kuruyor, çok karmaşık olmayan bazı hikayeler tahayyül ediyor ve sonunda kazanan taraf oluyordu. Bay Zemin her sabahki tembelliğini yaşıyordu.
Üsame ile başladı yeni bir hikaye uydurmaya, öldüğü gün onunla beraber olduğunu, Üsame’nin kendisine şifreli bir mektup verdiğini, şifreyi çözmek için yıllarını harcadığını ve sonunda örgütünyönetimindeki tüm kişilerin isimlerini deşifre ederek dünya kriminolojisine adını altın harflerle yazdırdığını düşündü.
Hikayeler
Vakıftan Sürece
Sürecin temelini oluşturan ilkeleri hayata geçiren Vakfı anlatmadan tarih yarım kalır. İlkelerin ne zaman kim tarafından tesis edildiğini bilmiyoruz, Vakfın ilk yirmi yılının ufak çapta bir faaliyet olduğunu sanıyoruz. Bu konudaki tartışmalar devam etmekle beraber, Sürecin kurumlarının anlatıldığı dokümanların üzerindeki ismin eski dilde insanlar veya köleler gibi çoğul bir kelime olduğu hemen hemen kesin olduğu için yazıların tek bir kişiye değil, bir gruba ait olduğu iddiası artık daha çok kabul görüyor.
Hikayeler
Yaşlı Adam
Yanına gittiğinde benden fazla bahsetme dedi gözlerini dikerek.
Sigara dumanının dağılmasını bekledim.
Neden?
Beni pek sevmez. Yanında çalışmamı istemişti, ama üç kuruşa. İşsizdim. Bana iyilik yaptığını sanıyordu ve bunu fazlasıyla belli etmişti.
Çok uzun zaman geçmiş. Hatırlıyor mudur?
Hatırlar. Para ve insanlar söz konusu olduğunda hiçbir şeyi unutmaz.
Nereden geliyor zenginliği? Okul arkadaşıyız demiştin, aileden değil herhalde.
Tuhaf bir hikayesi var. Hala anlatıyor mudur bilmem. Önceden her karşılaştığına anlatırdı.
Bana anlatmadı.