Seneler önce Deniz Feneri derneğiyle ilgili ilk şüpheler başladığında, bir mektup yazıp, madem Allah rızası için uğraşıyorsunuz, neden başka bir isim ve kurum bulmuyorsunuz? demiştim. Bazı konularda ismine azıcık şüphe de karışması bile terkedip gitmek için yeterlidir. Bazı konuların başında Allah rızası için yapıldığı iddia edilenler tabii.

Adamlar da bana şöyle önemli işlerimiz var, böyle bilmemnelerimiz var diye bir cevap yazmıştı. Zaten bunları korumak ve devam ettirmek maksadıyla yapılmış bir tavsiyeydi benimki, bulunduğu yerde suya necaset damlamasından şüphe duyuluyorsa, başka kaba almak gibi.

Eğer belli bir kurum olsaydı, bu cemaat denen networke de benzer bir mektup yazardım. Neticede kendini Allah rızası için oraya vakfettiğini söyleyen, Allah'ın rızasını başka bir yerde de arayabilir.

Buna mukabil mesela AKP için de aynısını söylemem gerektiğini iddia edenler çıkacaktır. Onlar da yolsuzluk iddiaları ve kasetlerle müslümanların marka değerini düşürdü diyebilirsiniz. Bununla beraber, bir siyasi partinin Allah rızası için çalışmak gibi bir iddiası bulunmaz. Yaptığı ve yapmadığı her şeyi neticede siyasi sonuçlarını gözeterek yapar. Hatta işin içine girmiş dini ifadeler bile bu siyasi sonuçlarla beraber değerlendirilmelidir.

Neticede aynı şey olmadıklarını cemaatçi veya partici herkesin farkettiğini sanıyorum.

Allah rızası için çalışmak, insana bir hürriyet verir. İnsan Allah'ın rızasını gözeterek bir iş yapıyorsa, yine onun rızasını gözeterek bunu terkedebilir. Çok zor bir iş değildir. Korkmasına gerek yoktur. Yaptıklarının ecrini Allah'tan bekleyen kişi bu zamana kadarki emeğim heba olursa diye düşünmez, bu kurumlar olmazsa, şöyle olur, böyle olur diye hesap yapmaz. Yaptıklarının karşılığını, emeğinin dünyevi meyveleri de Allah'ın elindedir. Bunlar için endişe etmez.

Buradan, ters yönde akıl yürütürsek, birisi için bu kapatıp çıkma hürriyeti yoksa veyahut yapılanın karşılığını alıp almayacağından endişe ediyorsa veya eserlerinin, planlarının akıbetinden şüphesi varsa, orada Allah rızasından başka bir şeyler de mevcuttur. Nedir o? Şahsi ikbal kaygısı olabilir mesela, sosyal endişeler olabilir, maddi kaygılar olabilir, envai çeşit kaygı olabilir. Şeytan'ın yola oturması cinsinden pek çok kaygı bulabilirsiniz önemli tarafı, Allah rızası olmayışıdır.

Bu kaygıların hemen hepsi anlaşılabilir kaygılar. İnsani kaygılar. Bununla beraber asıl kötü tarafı, aslen bu kaygılarla hareket ettikleri halde, insanların bazısının kendini ve başkalarını Allah rızasıyla kandırması. Allah'ın rızasının hangi fiilde olduğunu her zaman bilemeyiz, ancak dünyevi kaygılarını onun adıyla perdelemeye çalışmakta olmadığını söyleyebiliriz.

Biri bir yandan Allah rızası diyor, bir yandan da dersanemiz, partimiz, tarikatımız, okulumuz, ülkemiz, bayrağımız, hocaefendimiz diye endişe sıralıyorsa inandırıcı bulamıyorum. Allah'ın rızasını kendi yaptığı kavramlara ve planlara bağlanmakta görenlerin işleri aksi gitmeye başlayınca da acıyasım gelmiyor. Allah'ın rızası batmanızdaymış nitekim diye düşünüyorum. Güneş batmazsa nasıl doğacak?