Sosyal medya adındaki dereciklerde gündemin her maddesine, hükümetin her adımına, insanların her yanlışına bila nihaye protest cikciklemelerde bulunanları hepimiz biliriz. Kendi gösterdikleri tepki yetmez, bir de insanların onlar kadar hissiyatlı olmadığına tepki gösterirler. Son zamanlarda artık rastlamıyorum çünkü twitter'daki hesaplarımda siyaset ve futbol konuşanı hemen siliyorum, Facebook hesabımı sileli bugün tam bir yıl olmuş ve Google+'ta Türk olmayışı çok güzel. Durduk yere kendimize eziyet ettiriyormuşuz.

Bu tepkicilerin (veya klavye aktivistlerinin ) ortak taraflarından biri Windows veya Apple bilgisayar/tablet/telefon kullanmalarıdır. (Ben daha günlük olarak GNU/Linux veya BSD kullanıp da bir yandan bu kadar boş laf üretene rastlamadım.) Bu işlerin içinde olmayan ee, ne var bunda diyebilir ama sabah akşam aradığınız kusurların bir kısmı işte buradaki ee'de gizlidir.

Windows'u kırık kullanıyorsanız bile her yerde bulunmasına hizmet ediyorsunuz demektir. Nasıl ki insanlar siyasetçilerin sözlerini nakledip duruyor ve onlardan başka kimsenin fikri yokmuş sanıyoruz, siz de Windows'un her yerde olmasına yardım ediyorsunuz. Para verdiyseniz veya bilgisayar alırken kurulu geldiyse, verdiğiniz paranın büyük kısmının yurtdışına gittiğinin farkında olabilirsiniz. Durduk yere milliyetçilik/tam bağımsızlıkçılık/Kemalistçilik yaparken aklınıza gelir. Yok eğer bilgisayar başında sosyalistçilik peşindeyseniz, Apple veya Microsoft'un sömürünün kitabını yazmış şirketler olduğunu unutmamalısınız. Bir insanın cici Mac bilgisayarından sosyal adalet üzerine nutuklar atması, ironi kavramını tanımlamak için kullanılabilir. Mülkiyetsiz çalışıp, ortak bir fayda üretmenin günümüzdeki tek örneği özgür yazılımdır, çünkü yazılım malum olduğu üzere tüketilmeyen bir metadır ve bunda bile yer alamayan birinin daha başka meselelerde devrim, adalet vs. hayalleri kurması biraz komik kaçar.

/Hayatımda uğraştığım yeterince şey var, bir de bilgisayarın sistemiyle mi uğraşayım/ diyeceksiniz ve bu haklı bir gerekçe. Ancak insanların da siyasi konularda benzer bir bahaneye sahip olabileceklerini de teslim etmek lazım sanırım. Hayatımda yeterince sorun var, bir de beni çok uzaktan ilgilendiren konularda araştırmalar mı yapayım diyen insanla aynı perdeden konuşuyorsunuzdur. Veya /ben aslında özgür işletim sistemi kuracağım ama falanca program üzerinde iş yapıyorum, onun özgür muadili de yok/ diyorsunuzdur ve bu haklı bir gerekçe. İnsanların da benzer ekmek kaygısı gerekçesiyle sevmedikleri işlerini yapmak zorunda olduklarını ve bunların bazısının polislik, askerlik gibi pek de hoşa gitmeyen işler olduğunu teslim edebiliriz sanırım. Veya falanca oyun Linux'ta çalışmıyor diyorsunuzdur ve bu da haklı bi gerekçe. Oyunlara gösterdiğiniz bağlılığın başkalarınca televizyona, bir diziye, sigaraya, bir siyasi figüre, geleneklere ve sairlerine gösterilebileceğini ve oyunları bırakmanın kolay olmayışı gibi bunları bırakmanın da kolay olmadığını teslim edebiliriz sanırım.

Bunları kimseyi suçlamak için yazmadım, maksadım her gün bir şeylere suçlu aramanın tuhaf ve taşlı bir yol olduğunu göstermek. Geçmiş 33 senede öğrendiğim bir tek şey varsa, insanın kudretinin ancak kendini değiştirmeye yettiğidir. Eğer Windows'u silip, Linux kuracak kadar bile becerisi ve iradesi yoksa, bir insanın devrim yapacağına, dünyayı değiştireceğine, çok derin fikirleri olabileceğine, derdimize derman olabileceğine şahsen itibar etmem. Bu da benim önyargım.