Cennet nedir?

Genel olarak tamamlanmışlık hali olarak cevaplamak istiyorum. Bu soyut cevabın, Kur'an-ı Kerim'de anlatılanlarla ilişkisi uzaktan, tabii ki altından ırmaklar akan, sere serpe bahçelerde yuvarlandığımız bir cennetin de nihai kastı, dünyada eksik olan ne varsa, orada bulacaksınız ve böyle olunca, tamamlanmışlık hali ama bu da, sanki, nimetleri vererek değil, eksiklik hissini alarak yaşanan bir cennet gibi duruyor.

Nadiren rüyalarımı ziyaret eden dedemle tekrar sohbet edebilmeyi isterim, babama soracağım sorular var, eski zamanlarda yarım kalmış oyunları bitirmek isterim, okuyamadığım tüm kitapları okumak, kainatla ilgili merak ettiklerimi öğrenmek... Bu hayallerin bir gün gerçek olabileceğini düşünmek, hayatımı kolaylaştırıyor.

Yine de bir eksiklik var.

O da şu: Ben bu hayalleri bu dünya içinde görüyorum. Babamı çocukluğumun belli safhasında, dedemi 24 yaşımda kaybettim, bu insanlarla alacak verecek davalarımın hepsi bu dünyaya ilişkin. Bana babamı, benimle aynı yaşta, bir akran, bir arkadaş olarak geri verecek bir cennet mi, yoksa, benim çocuk, onun büyük olduğu bir cennet mi? İkincisini isterim tabii ki.

O halde bu eksiklik hissi aslında dünyevi bir eksiklik. Öldükten sonra önemi olacak bir eksiklik değil belki de. 24 yaşında eksikliğini hissettiğim pek çok şeyin artık önemi kalmadı, dedem müstesna, belki öldükten sonra onun eksikliğinin de bir önemi kalmayacak.

Böyle uzun uzun isim listeleri oluşturup, öte dünyada bunlarla bir arada olmayı dilemek yerine, tüm eksiklik hissini benden al diye dua etmek daha güzel görünüyor. Sonsuza kadar, anında temin edilse dahi, bir şeyleri arzulayarak yaşamak istemiyorum, sen benden razı ol ve içimdeki bu eksiklik ateşini söndür.

[Yeni Yazılar] #Cennet #İslam