Yetişmiş insanların süslü kağıtlarından başkasına ihtiyacımız yok. Onların süslü kağıtları bizi buralardan alıp cennete götürecek.

Atom çağı falan diyorlar ama yalan. Kağıt çağı. Bakır, tunç, demirden sonra bir ara biraz altın çağı olmuş, Graeber öyle diyordu, paralı askerlere para vermek için parayı icad etmişler. Daha doğrusu paralı askeri icad etmişler, ona bir şey vermek lazım geldiği, bu da her yerde geçerli olması gerektiği için altın para bulunmuş. Finikeliler paraya uzak durmuş, çünkü asıl ticareti banka hesapları yoluyla yapıyorlarmış. Para yok, sadece alışveriş ve güven var. Yazı da o kayıtları tutmak için bulunmuş. Büyük bir mevzu gibi anlatılıyor da, ilk yazı muhasebe kaydı için. Kimsenin aklına o şekilde blog yazılacağı falan gelmemiş tabii. Adamların falancadan üç tavuk aldım diye yazdığı yazıların malzeme kalitesi şimdi yok mesela. Bir ara bu yazıları kil tabletlere çivi yazısıyla yazsam daha kalıcı olurmuş gibi gelmişti ama denemedim. Fırın bulmak lazım şimdi. Yazılarımı pişirebilir miyiz?

Sonra kağıt çağı başlamış. Kağıttan para, kağıttan ilim, kağıttan ev, kağıttan zenginlik, kağıttan yönetim, kağıttan lider, kağıttan insan. İnsan olduğunu bir kağıda bakıp anlıyorlar. Kim olduğun orada yazıyor. İnsanın boyunu aşan bir medeniyet kurmaya çalıştığını gösteren emareler. 150 kişiden fazlasını kafamız kaldırmıyor. Onun yerine kağıtlara bakıyoruz. Şimdilerde kağıt da fazla geliyor, direkt ışıklı ekranlara bakıyoruz. Birbirimizin yüzünü kırkbin yıldır görmüyoruz ama bari daha kalıcı nesnelere baksak.

Güzel kağıtların varsa hayat güzel. Yoksa kağıt toplayıcı oluyorsun.

[Menfez] #kağıt #para #insan