Bir iki ay önce polyamory ile ilgili bir kitap dinlemeye başladım. Çok eşlilik ama kadınlara da açık olanından. Bunun türlerini anlatmış. Şu an bu türlerden hiçbirini hatırlamıyorum. Kitabı dinlerken düşündüğüm konu bunlar değilmiş.

Sıralı tek eşlilik dedikleri bir durumun Batı dünyasında artık standart olduğunu söylüyorlar. İnsanlar hayatları boyunca tek eşli yaşamıyor ama evlenip boşanıyor. Eskiden monogami deyince Katolik nikahı anlaşılıyormuş. Bizde serial monogamy henüz o kadar standart değil bu ama boşanmanın etiketi de güçlü değil artık.

Kitap bu seri monogamiden, çok aşklı safhaya geçmenin normal olduğunu anlatmaya çalışıyordu. Yani insanların zamanla evlenip boşanmak yerine, birden fazla duygusal ilişkiyi aynı anda yürütmeye alışacağını söylüyordu. Kendi gözlemim bunun hayli uzak olduğu ve çok aşklı ilişkilerin stabil olmasının hemen hemen imkansız olduğu yönünde. Belki bu kendi öğrenilmiş çaresizliğimden kaynaklanıyordur ama daha çok ilişkinin daha çok stres anlamına geldiğine kanaat ettim hep.

İnsanın hayatındaki stres aynı anda yürütmeye çalıştığı duygusal ilişkilerin karesiyle doğru orantılı olarak artar. (Çok Aşklı Stres Yasası.)

İnsanların tek eşliliğe inanmıyor olmasıyla, birden fazla ilişkiyi yürütebilecek kadar* rahat olması arasında ciddi bir fark var. Kadın erkek arasındaki ilişkilerin stabilliği modern dünyada alternatiflerin artmasıyla kayboldu. Teoride ilişki alternatifleri artarken, güvenin azalmasıyla insanlar yalnızlaştı. Çok aşklılık dedikleri de teoride bu yalnızlığın tedavisi gibi dururken, tam tersine hizmet edecek, olan güveni de öldürecek bir çözüme benziyor.

[Menfez] #polyamory #evlilik #çok eşlilik #ilişkiler