Anonim şirket yani onun bunun şirketi. Teorik olarak kimin olduğu belli olmayabilecek bir şirket. Artık bildiğim kadarıyla bu mümkün değil, hisse sahiplerinin ticaret odasının bilmemneresine kaydedilmesi gerekiyor. Anonim kalamıyorsunuz. Lafta anonim yani, devlete karşı ticaretini korumak isteyen adamların hassasiyetleriyle ilgilenen yok.

Şirket kavramı aslında ticaret seferiyle alakalı. Adamlar Hindistan'a bir gemi göndereceğiz, mal getirip satacağız, kimler sermaye koyar diye giriş yapmış konuya. O gemi gelip, mallar satıldıktan sonra da kumpanya sona ermiş. Ebedi yaşayan şirket sonradan ortaya çıkmış. Böyle tek atımlık şirketlerde anonim kalmak makul ama ebedi yaşayan şirketlerde zaten biraz anlamsız kalıyor.

Bütün kurumlar vadeli olmalıdır demiş adam. Şirketi veya falanca daireyi veya filanca şubeyi kurarken, oranın elli yıllık olduğunu kabul etmek. Biz bu Cumhuriyeti ilelebet yaşatacağız değil de, bu Cumhuriyet 100 yıllık kurduk, ondan sonra başınızın çaresine bakın demek. Futbol takımlarının bile ebediyet arzusu taşıdığı bir dünyada zor tabii. İmkansız hatta. Meclise çıkacaksın ve bu yasayı yapıyoruz ama buna bir de son kullanma tarihi vurmamız gerekir diyeceksin. Vekillerimiz kıçlarıyla gülmez de söverse şanslı sayılırız.

Sonsuzluk insanın en büyük meselesi. Daha doğrusu ölüm. Bütün bu kurumlar, kulüpler, devletler, ulus hikayelerinin asıl çözmeye çalıştığı bu: Seni ölümsüz yapacağız. Nasıl? Vatandaşı olduğun devlet ilelebet payidar kalacak. Olur inşallah tabii ama sonsuzluk meselesini bürokratik yoldan çözmeye çalışmasak iyiydi. Çünkü bürokratik kırılganlığın sebebi bu sonsuzluk çözümleri bana kalırsa. Konuya bir defa ilelebet mührü vurduğunda artık her nevi saçmalamaya açık hale geliyorsun. Devlet için kurşun atmak, kurşun yemek, ölmek, öldürmek, adaletsizlik ve sair tüm meseleler teferruat oluyor. Sonsuz bir devlet için yapılmayacak bir şey yok. Ölümle ilgili temel meselemizi çözmeye çalışan devlet, bu arada hayatımızın iflahını kesiyor.

İnsanların ürettiği tüm kurumların nihai bir tarihle beraber gelmesini isterdim. Evlilik de böyle, falanca kulüp başkanlığı da, filanca daire başkanlığı da. Demokrasinin anlamlı bulduğum tek tarafı politikacılara süre tayin etmesi, asıl esprisi bu. İki dönem yönetecek, sonra gideceksin diyebiliyorsan, geleni kimin seçtiği, halkın buradaki rolü o kadar da önemli değil. Gidenin gitmesi mühim. Gelenin nasıl geldiği işin başka bir boyutu ve gidenin gitmesi kadar mühim değil.