Son zamanlarda kadınlardan iltifat almadığım bir hafta olmuyor. Yakışıklı ve cool dediler mesela. Bunu herkesten duymuyorum, hoşuma gitti. Sonra biri burayı okumamak için kendine her gün 100 lira veriyormuş. Okumak için değil, okumamak için para verdiğiniz ilk yazar. Hemi de günde 100 lira. Yazılarımın eroin mesabesinde alışkanlık yaptığına ilk defa şahit oluyorum. Okurlarım için AMATEM'de yer ayırmalılar.

Geçen hafta içinde de buna benzer bir iltifat aldım. Dört senedir devam eden boşanma davasında karar çıktı. Hakim Nasreddin Hoca'nın torunu galiba. İkimizin de boşanmakta haklı olduğumuza karar verdi ama ben karşı tarafı bir takım maddi ve manevi zarara uğrattığım için 38bin lira tazminata mahkum oldum. Henüz temyiz aşaması tamamlanmadığı için ödemeyeceğim ama karar kadının davasını da kabul edelim, tazminat da verelim, sonra temyizden dönmesin diye böyle çıkmışa benziyor.

Türkiye'de beş kuruşum olmadığı için bu tazminatı ödemem tabii ki mümkün değil. Ancak erken bitmesi için borç harç bulup ödeyeyim de çocuklar rahat etsin diye mal katılım davasından da vazgeçersen bu parayı hemen veririm, konu kapanır dedim. Cevap beklemiyordum ama geldi. Bir iltifatlar, bir iltifatlar, neler çektim bilmiyorsun, sen de zaten parası olan biri değilsin, zaten nafaka hapsinden kurtulmayı da öğrendin falan.

Bu son söylediği çok hoşuma gitti. Yatırmadığım nafakalar için açılan icra ceza davalarından kurtulmak için nafakaları yatırmaya başladım ama çıkışmayan bir miktarını kesiyorum. O ay ne kadar varsa, elimdeki avucumdakini veriyorum yani. 2000 lira değil de 1538 lira falan yatırıyorum. Bu da kendisini çok yormuş anladığım kadarıyla. Anlaşmaya çalışırken iki lafın birinde nafakaların eksiksiz ve düzenli yatırılması dediğine göre.

Ne kadar güvenmediğini falan anlattı bana. Bunlar çok güzel iltifatlar çünkü ben mücadele ettiğim birinin bana güvenmesini istemem. İnsan dostlarına tahmin edilebilir olur, düşmanlarına değil. Dört senedir mücadele ettiğin birinin senden şikayet etmesi kadar büyük iltifat var mı?

Sonra tabii ki, 4 sene önce de anlaştıktan sonra gidip dava açtığı gibi 38bine olur dediği konuda ertesi gün 250bin isterim dedi. Sanırım nafakalar için etrafımdan birilerinin kefil olmasını da istiyordu. Kefil yok, kefir var içersen dedim içimden.

Başlık paramın 250bin olması da ayrı bir iltifat tabii. Bir nevi statü simgesi bu. Her gün böyle iltifatlar almıyorum.

O bunu çektiği sıkıntıların karşılığı olarak görüyormuş. Çektiği sıkıntıların en büyüğü de boşanma davası. Ben de dört sene önce tavsiye alıp dava açtığın ve hala süründüğün gibi, dört sene daha sürünmen için tavsiye almışsın dedim. Kazanırken ortak, sürünürken yabancı bir takım insanlara daha çok güveniyor anlaşılan.

Dört sene önce 50 yetmez, 80 olsun, o da yetmez 100 olsun diye başladığımız bu macerada, başlık paramın en son nereye ulaşacağını merak ediyorum. Sonunda bir şey alamayacak. Türkiye'de param, pulum, dikili ağacım yok, devlet de canıma o kadar değer biçmez ama 250bin lira başlık param var diyerek mutlu oluyorum şu sıralar.

Başlık paramı ödeyebilecek taliplilerim için pazarlık payı (herhalde) vardır. Allah'ın emri, peygamberin kavli, beni sadece-resmi-nikahlı karımdan isteyebilirler. Ondan sonra o tweetteki gibi bakacaklarsa tabii.

[Menfez] #evlilik #günlük #boşanma #iltifat