İlginç olmak varken neden mutlu olasın ki demiş adam.

Mutluluk ve anlam arasından hangisini tercih edersin? Lafa gelince herkes mutluluk peşinde ama anlam uğruna mutluluğu feda etmek genel bir davranış.

Anlam, çünkü insanın asıl ihtiyacı. Ben kimim sorusuna mutsuz birisin cevabını verebilmek, bu mutsuzluğu kainatın içinde bir yere bağlamak ve bunun anlamlı bir mutsuzluk olduğuna kanaat etmek insana mutlu olmaktan daha büyük bir kurtuluş sunuyor.

Mutluluk felsefelerinin insanlara gülünç gelmesininin sebebi bu. Aradığımız mutluluk değil, mutsuz olduğumuzu iddia ettiğimizde de aradığımız mutluluk değil, bu mutsuzluğun boşa gitmesinden, anlamsız olmasından şikayet ediyoruz. Şikayet ediyorsak tabii, çünkü mutsuzluktan şikayet edenlerin önemli bir kısmı aslında yaşadığı mutsuzluğun ne kadar anlamlı olduğunu anlatmaya çalışıyor.

İnsanlar hayatı mutluluk ve mutsuzluk üzerinden anlamaya çalıştıklarında, babanın evladı için, askerin vatanı için, insanların birbiri için yaptıkları pek çok şeyin mutsuzluğa sebep olduğunu görüp şaşırıyorlar. Hayatımız irrasyonel. İrrasyonel çünkü insanların derdi mutluluk değil, onu aradıklarını söylediklerinde de değil.

İnsanların anlam aradıklarını ve bunu çoğunlukla bulduklarını, buldukları anlamın başkalarınca anlaşılması için yaşadıklarına kanaat ediyorum. Başını örten kızdan, bu kıza başındaki örtü yüzünden zulmeden kimseye, takımı maç kaybettiği için karısını dövenden, bu saçmalıklardan uzak kalmak için kendini evine hapsedene herkesin peşinde olduğu şey anlam.

Anlam varsa katlanırsın. Bu sebeple hemen bütün hayat memat meseleleri anlam meseleleridir. Tüm tartışmalar bir şekilde dini tartışmaya bu sebepten döner. İnsanların başarıya da dini bir anlam katar, adalete de. Bu sebeple Kapitalist de bir dinin dindarıdır, Komünist de. İnsanların temel sorunlarda hemen hiç anlaşamıyor olmasının sebebi de büyük ölçüde budur, ben senin anlamlı bulduğun şeyleri anlamlı bulmuyorum, nasıl olur da seni dinleyebilirim?

[Menfez] #Slavoj Zizek #anlam #hayat #din #Komünizm #Kapitalizm